Faruk Bildirici’den Ulusal Dijital Hafıza Merkezi önerisi

Medya Ombudsmanı Faruk Bildirici 3 Kasım tarihli T24’te yayımlanan yazısında çok önemli bir hatırlatma yaparak Ulusal Dijital Hafıza Merkezi önerisi yapmış. Bildirici Türkiye’deki gazetecilik ve ifade özgürlüğü açısından kritik bir soruna işaret ediyor ve bu soruna yönelik somut bir çözüm önerisi sunuyor. Kayyum öncesi TELE1 yönetiminin YouTube kanalını birkaç gün kapatmasıyla çoğu izleyici ve medya hakları için mücadele eden insanlar bir hayli kaygılanmıştı. Bir medya kuruluşunun yıllar süren emeğinin (haberler, videolar, programlar) dijital platformlarda ne kadar savunmasız olduğunu gösteriyor. Birkaç tıklamayla veya bir müdahaleyle tüm bu arşivin yok olabileceği gerçeğini somutlaştırıyor. Kolektif hafıza kaybı riski platformların yapısı, yöneticilerin iki dudağı ve kayyum-mahkeme tehditi altında.

Hatırlarsanız CNN Türk, Flash Haber, TV8 ve Radikal gibi kuruluşların da kapandığında, el değiştirdiğinde veya kayyum atandığında dijital arşivlerinin silinmiş ya da erişilemez hale gelmişti. Bu durum, sadece o kurumun değil, toplumun kolektif hafızasının da bir parçasının yok edilmesi anlamına geliyor. Bu soruna karşı 12 meslek örgütünün “Medya Dayanışma Grubu” adı altında bir araya gelip “Ulusal Dijital Hafıza Merkezi” kurulmasını önermesi gayet yerinde bu yüzden. Bu merkez, fiziksel yayınlar için Milli Kütüphane ne anlama geliyorsa, dijital gazetecilik ürünleri için de o anlama gelmesi anlamına geliyor. Engellenen içerikler için özel bir arşiv planı sunma fikri de güzel. Bu RTÜK kararları ve ilgili mahkeme kararları veya diğer tedbir, yasaklama ve sansür mekanizmalarıyla erişime engellenen haber ve programların araştırmacılar, hukukçular ve gazeteciler için korunması anlamına geliyor. Bu, toplumsal hafıza kaybına karşı doğrudan bir önlem niteliğinde aynı zamanda.

Yazının olduğu link: https://t24.com.tr/yazarlar/okur-temsilcisi-faruk-bildirici/yeni-safak-in-amaci-gazetecilik-olsaydi,52223