Basından / Dijital Güvenlik · 11/01/2021

WhatsApp Sözleşme Krizi sonrası gelişmeler

Whatsapp’a getirilecek yeni özellikler tartışmaların odağında. Whatsapp’ın 8 Şubat 2020’de yürürlülüğe sokacağı yeni gizlilik ilkeleri bir çok kullanıcı tarafından olumsuz yorumlandı. Kullanıcılar eğer bu güncellemeyi kabul etmezlerse uygulamaya artık kullanamayacaklar. Türkiye’de ise Rekabet kurulu, Whatsapp ve Facebook hakkında soruşturma başlattı. Gelişmeleri ve tartışmaları Artı TV’ye değerlendirdim. Aşağıda videoya tıklayarak izleyebilir ya da daha da aşağıda giderek aktardıklarımı okuyabilirsiniz.


Artı Gerçek web sitesinde 11 Ocak 2020’de bu değerlendirmenin haberi:


‘Whatsapp yeni bir şey yapmıyor, yeni olan bunu dayatması’

Mehmet Şafak Sarı: Mesajın ya da görüşmenin içeriğine ulaşamıyorlar. Fakat biz kimi, hangi saatte, nereden arağımız gibi bilgilerin toplanmasına izin veriyoruz.

ARTI GERÇEK- Whatsapp’tan gelen bir güncelleme mesajı ve mesajın içeriği tüm dünyada tartışma yarattı. Whatsapp, aslında birçok uygulamanın yaptığından farklı bir şey yapmıyor. Fakat buradaki sorun bunu dayatması” diyen İletişim uzmanı ve Gazeteci Mehmet Şafak Sarı, ARTI TV canlı yayınına bağlanarak rekabet kurulunun da soruşturma başlattığ Whatsapp, Facebook ve son gelişmeler hakkında değerlendirmelerde bulundu.  

Sarı, “Açıkçası mobil cihazlarımız üzerinden birçok uygulama internet protokolleri üzerinden izleme yapıyordu. BUradaki verileri de şirketler tarafından dijital pazarlama ve iletişim alanında kullanılıyordu. Whatsapp’ın son duyurduğu ‘Gizlilik ilkesi değişikliği’ ile korku ve kafa karşıklığı oluştu. Whatsapp, 2 milyar kişi tarafından kullanılıyor ve internet kullanıcılarının neredeyse yarısı demek bu. O yüzden bu güncelleme gelince insanlar tedirgin oldular” diyerek şunları kaydetti:

“Whatsapp neleri topluyor? Telefon rehberi, tarayıcı geçmişindeki çerezler üzerinden bırakılan bilgiler gibi hemen hemen bütün uygulamarın topladığı bilgileri. Fakar uçtan uca şifreleme olduğu için, Facebook satın aldıktan sonra da bu değişmedi,mesajların içeriğine ulaşılması ya da takibi teorik olarak yapılmıyor. 

“Pratikte durum nedir? Zaten benim bütün kişisel verilerimi girdiğim bir cihazım var, bu cihaz üzerinden uygulamalar ve Facebook, Whatsapp benim bütün hayatımı zaten takip ediyor. Dolayısıyla Whatsapp’ın içindeki o 30 saniyelik görüntünün ya da yazdığım bir metnin içeriğinin bilinip bilinmemesinin pek bir önemi kalmadı. Yani cihazımda 24 saat veri toplayan bir sistem var. Whatsapp ya da başka uygulamalar beni buradan takip ediyor. Konuşmanın içeriğini bilmese de beni zaten çok iyi tanıyor. Ellerindeki meta datalar üzerinden konuşmanın içeriğini bilmese dahi çıkarabilir ve bu verilerle size dijital pazarlama yapabilir. İçeriği okuyamıyorlar ama yan olarak aldıkları birçok veri bu içeriğe dair bilgiyi zaten vermiş oluyor. 

“Sizin bütün davranış ikliminize sahip bir yazılım ya da yazılımlar bütünü doğal olarak davranışlarınızı öngörerek size ertesi gün, birkaç saat sonra ya da gelecek seneni aynı diliminde size o reklamları verecektir. Çünkü biz insanlar çok kısıtlıyız. Ancak yazılaımlar ve algoritmalar çok güçlü işlemcilerle bizim verdiğimiz bilgiler üzerinden bizi bizden daha iyi tanır durumda oldukları için bizi çok rahat maniple edebilirler. 

“Whatsapp’ın son güncelleme metninde şu bilgi yer aldı: Artık ben bu metadataları Facebook’la da paylaşacağım. Facebook; Instagram ve Whatsapp gibi onlarca uygulamayı içinde barındıran bir şirket. Bu bilgilere bir şekilde ulaşıyorlar. Bunun bir yolu daha olmuş oluyor. Ancak yine dediğim gibi, mesajın ya da görüşmenin içeriğine ulaşamıyorlar. Fakat biz akıllı telefonlarımızla kimi aradığımız, hangi saatte ve nereden görüştüğümüz, ne sıklıkla mesajlaştığımız gibi bilgilerin toplanmasına izin veriyoruz. Yani bir koli var, içini göremiyorlar ama tüm yolu ve güzergahı bildiklerinden içinde ne olduğunu büyük oranda tahmin ediyorlar. Amaç bir reklam profili oluşturmak mümkün olduğunca doğru reklamı önünüze çıkarmak.”